Connect with us

Son Dakika

Türk mutfağı dünya sahnesinde hızla yükseliyor

Published

on



Türkiye, tarihi ve doğal güzellikleri gibi zengin mutfak kültürüyle de dünyanın dikkatini çekiyor. Son yıllarda, Türkiye’nin dört bir yanındaki yöresel lezzetler, yalnızca yerli turistlerin değil, yabancı ziyaretçilerin de ilgisini cezbediyor. Bu artan ilgi, gastronomi odaklı seyahatlerin artmasına ve Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinin her geçen gün daha fazla öne çıkmasına zemin hazırlıyor.


Veriler turizmdeki “gastronomi” etkisini gözler önüne seriyor. 2024 yılında Türkiye, turizmden 61,1 milyar dolar kazanç elde etti. Ülkemizi ziyaret eden turist sayısı ise 62,2 milyonla rekor kırdı. Turistlerin harcamaları arasında yeme-içme payı dikkat çekici bir şekilde artarak yüzde 19,4’e yükseldi. Bu alandaki harcamalar, bir önceki yıla göre yüzde 7,4 oranında artış gösterdi.


Gastronomi, Türkiye’nin genel turizm stratejisinin önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Bugün Türkiye’de, yerel ürünlerin tanıtılmasına yönelik 34 gastronomi müzesi bulunuyor. Ayrıca ülke genelinde 360’tan fazla gastronomi festivali düzenleniyor. Bu etkinlikler hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekerek, gastronomi turizminin büyümesine katkı sağlıyor.


Peki, Türkiye’de gastronomi turizmi ne zaman başladı? Hangi şehirler, hangi lezzetler öne çıkıyor? Gastronomi turizmini daha da ileriye taşıyabilmek için nasıl bir yol izlenmeli? Merak edilen soruları Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe yanıtladı.

Yurt dışında, özellikle İtalyan mutfağı gibi farklı mutfakların dünyada kendini daha iyi tanıttığını gördüğümüz için New York’tan başlayıp Dubai’ye kadar farklı ülkelerde Türk mutfağını tanıtmak için mücadele verdik.

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe


“Türk mutfağını tanıtmak için mücadele verdik”


Türkiye’de gastronomi turizminin geçmişini ve bu konuda yaptıkları çalışmaları anlatarak sözlerine başlayan Gürkan Boztepe, “Yaklaşık 10 yıl önce biz ‘gastronomi turizmi’ kelimesini Türkiye’de oturtmaya çalıştık. Çünkü dünyada çok popüler bir turizm çeşidi. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği içerisinde gastronomi komitesini kurdum önce. Ardından da derneğimizi kurarak yurt dışından misafirlerin ağırlanması ve Türk lezzetlerinin tanıtılması amaçlı turlar organize ettik” diyor.


Gastronomi derneği olarak restoranlar, oteller, profesyonel rehberler ve üreticileri de devreye sokarak Türk mutfağını tüm dünyada tanıtmaya çalıştıklarını ifade eden Boztepe, sözlerini şöyle sürdürüyor:


“Ardından yurt dışında, özellikle İtalyan mutfağı gibi farklı mutfakların dünyada kendini daha iyi tanıttığını gördüğümüz için New York’tan başlayıp Dubai’ye kadar farklı ülkelerde Türk mutfağını tanıtmak için mücadele verdik. Burada Ticaret Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile entegre çalıştık.”

Fotoğraf: AA[Fotoğraf: AA]


UNESCO’da Türkiye’den 4 şehir bulunuyor


UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı (UCCN) kapsamında, gastronomi alanında dünya genelinde 56 şehir yer alıyor. Türkiye, eşsiz mutfak zenginliğiyle uluslararası alanda büyük bir takdir topluyor. Bu prestijli ağda gastronomi kategorisinde dört Türk şehri yer alıyor. Gaziantep, 2015 yılında mutfak kültüründeki çeşitliliği ve özgünlüğüyle bu listeye adını yazdırdı. Ardından 2017’de Hatay, zengin tarihi geçmişi ve çok kültürlü sofrasıyla bu unvana kavuştu. 2019’da Afyonkarahisar, geleneksel ürünleri ve köklü gastronomi mirasıyla hak ettiği yeri aldı. Son olarak 2021’de Kayseri, ünlü mantısı, pastırması ve kendine özgü lezzetleriyle bu seçkin ağa katıldı.


Bu şehirlerin gastronomi alanında UNESCO tarafından tanınması, sadece yerel mutfakların korunmasına değil, aynı zamanda gastronomi turizminin gelişimine de büyük katkı sağladı. Türkiye’nin dört bir yanındaki bu eşsiz tatlar, sadece kültürel kimliği yansıtmakla kalmıyor… Aynı zamanda artan turist ilgisinin de başlıca nedenlerinden biri oluyor. UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’ndaki bu başarı, Türk mutfağının dünya sahnesinde daha güçlü bir şekilde yer edinmesini sağlıyor.


Dünyanın en önemli şefleri Türkiye’ye geliyor


Peki hangi ülkelerden gastronomi turizmi için Türkiye’ye ziyaretçi geliyor? “Gastronomi için baktığınız zaman özellikle İtalyanlar ve Japonlar bizi çok merak ediyor” diye soruyu yanıtlıyor Boztepe. Dünyanın en önemli şeflerinin de Türkiye’yi tercih ettiğinin altını çiziyor:


“Michelin yıldızlı şefler Türkiye’ye geldiklerinde Kapalıçarşı’ya gitmek istiyor. ‘Islak hamburger, kokoreç nedir?’ diye soruyorlar. Aslında Türk mutfağında daha derin yemeklerimiz de var. Dünyanın en iyi şefi Carluccio, geldiği zaman ‘menemen dünyanın en iyi yemeği’ diye herkesi bilgilendirmişti. Bizim için menemen belki sabah kahvaltısında annemizin yaptığı bir argüman ama onlar için dünyanın en iyi yemeği olabiliyor.”

Fotoğraf: AA[Fotoğraf: AA]


Türk mutfağında lezzet de derinlik de var


Anadolu’nun 12 bin yıllık tarihi, yemeklerinde de kendini gösteriyor. Türk yemekleri bünyesinde sadece lezzeti değil, hikayeyi de barındırıyor. Boztepe, “Derinliği olan bir hikayesi olan yemeklerimiz var. Örneğin Pera Bölgesi’nden çıkan farklı pastaneler var. Bunların 1800’lü yıllardan beri devam eden kültürleri var. İstanbul’da inanılmaz bir dehliz var ve şu anda yurt dışından gelenler Karaköy’deki bir pideciyi bizden iyi biliyorlar. Michelin yıldızlı restoranları öne çıkartmanın ötesinde sokak lezzetlerini ya da hikayesi olan yemekleri satan lokasyonları; buna pilavcı da dahil olmak bilmemiz bence çok kıymetli” diyor.

Herkes zannediyor ki çok yemek bilmek ya da çok yemeğin adedini çok olması önemli. Bence asıl önemli olan bunu nasıl paketleyip sunduğumuz. Yurt dışındaki misafire ne şekilde tanıtım yaptığınız…


“Türkiye’nin hangi şehri, hangi lezzetleriyle öne çıkıyor?” sorusunun cevabı oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Her şehir, kendine özgü mutfak kültürü ve tarihiyle farklı bir lezzet deneyimi sunuyor. “Gastro Show Fuarı’nı yapıyoruz yılda bir kere… Dünya Gastronomi Derneği Başkanını ülkemize davet ediyoruz ve objektif olarak değerlendirmesini soruyoruz. Türkiye’ye geldiği zaman ortalama 39 sayfalık bir rapor hazırlıyor. Geçen sefer Hatay-Antakya’nın humus gibi mezelerini dünyada eşi benzeri olmayan yemekler listesine koymuştu” ifadesini kullanan Boztepe şöyle devam ediyor:


“Gaziantep’in sadece baklavası yok. Yuvalama gibi ev yemekleri var, onlar da çok kıymetli. İzmir bölgesi yine baktığımız zaman endemik bitkilerle yapılan otlar var ebegümeci gibi… Karadeniz’de de aynı şekilde… Karadeniz’de de hem bizim çayımız çok iyi -ki biz onun reklamını tam iyi yapamıyoruz- hem de fındık çok iyi. Bazı ürünlerde dünyada 1 numarayız. Aydın’ın inciri mesela… Şu anda incir Amerika’da çok tercih ediliyor Los Angeles’ta baktığınız zaman yoğurtla incir karışımı çok popüler.”

Fotoğraf: AA[Fotoğraf: AA]


Türkiye’nin gastronomi turizmindeki payı artıyor


Türkiye’nin gastronomi alanındaki zenginliğini tüm dünyaya duyurmak ve gelir düzeyini artırmak için dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar olduğunu ifade ediyor Boztepe. Bunların başında da ürünü satılacak hale getirmek için izlenen yol geliyor:


“Herkes zannediyor ki çok yemek bilmek ya da çok yemeğin adedini çok olması önemli. Bence asıl önemli olan bunu nasıl paketleyip sunduğumuz. Yurt dışındaki misafire ne şekilde tanıtım yaptığınız… Esas kafa patlatmamız gereken ana yemek sunum stratejileri, yani İngilizce bilen garson, hijyen… Bizim üzerine düşmemiz gereken standardizasyon.”


“Türkiye’deki restoran kalitesi yurt dışındakilerden daha iyi”


Türkiye’nin gastronomi zenginliği yadsınamaz bir gerçek. “İtalyanlar’ın 5 tane önemli yiyeceğini sayabilirsiniz. Bizim 333 çeşit sadece bulgurdan yapılan yemeğimiz var. O yüzden de neyi ön plana çıkartmamız gerektiği konusunda bir turizm stratejimiz olmalı” diye konuşan Boztepe, bunu örneklerle açıklıyor:


“Örneğin ABD’de çok değerli markalarımız var. Ancak bu markalar hikayesi olan yemekleri tanıttıktan sonra bir Amerikalının bu yemeği marketten hazır paketli halde satın alabiliyor olması lazım. Biz bunu şu ana kadar istediğimiz ölçüde gerçekleştiremiyoruz.”


Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin gastronomi turizmindeki yerinin katlanarak artacağının altını çiziyor Boztepe. Bunun sebebini de şöyle anlatıyor:


“Çünkü Türkiye’deki restoran kalitesi aslında yurt dışındakilerden daha iyi. Hizmet kalitesi de daha iyi. Bugün Nişantaşı’nda çıktığımız zaman herhangi bir restoranda yemeğin bekleme süresi ile Fransa’da gittiğimiz zaman aynı kalibredeki restoran arasında çok fark var. Bizimkiler çok daha az bekletiyor. yemekler ve sunumlar çok da şık. Ama buradaki sorun şu son dönemdeki fiyat stratejilerimize de dikkat etmemiz gerekiyor.”

 



Kaynak TRT

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Copyright © 2025 Son Dakika Haber