Son Dakika

Nekbe’yi yaşayan Filistinli kadın, 2025’te Gazze’deki soykırımda ayağını kaybetti

Published

on



Filistinliler, 14 Mayıs 1948’de İsrail’in işgal ettiği topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve halkı zorunlu göçe tabi tutulması nedeniyle, 15 Mayıs’ı “Büyük Felaket” olarak anıyor. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de taş üstünde taş bırakmayan ve binlerce insanın ölmesine ve evsiz kalmasına neden olan saldırıları, tarihin tekerrür ettiğini gösteriyor.


Nekbe’de daha küçükken Batı Şeria’daki Biru’s Sebi’den ailesiyle Gazze’ye göç eden Avavde, ömrünün sonlarında Gazze’deki soykırıma tanık oldu. Halihazırda Gazze’nin orta kesimindeki Nusayrat’ta ayağı ampüte edildiği için tekerlekli sandalyeye mahkum bir şekilde yaşayan Avavde, 77 yıldır çektiği sıkıntıları anlattı.


“Dönemeyeceksem gitmek de istemiyorum”


Avavde, Bureyc Mülteci Kampında yaşarlarken saldırıların başlamasıyla bölgeyi terk ederek Nusayrat’a geldiklerini, torununun evine sığındığını ve orada da yaklaşık bir ay kaldığını söyledi.


Nusayrat’ta yanı başlarındaki evin bombalandığını, 2 kişinin öldüğünü, kendisinin de ayağının kesildiğini anlatan Avavde, “8 ay boyunca hastanelerde çektim. Protez yaptır, Mısır’a git diyorlar. Ama ben gidip dönememekten korkuyorum. Çünkü gönüllü göçten bahsediliyor. Dönemeyeceksem, gitmek de istemiyorum.” dedi.


Hayatı boyunca 3 defa büyük göçe maruz kaldığını anlatan yaşlı kadın, “Hayatım boyunca sabit bir yerimiz olduğunu hissedemedim. Gördüğünüz gibi İsrail çadırları bile hedef alıyor.” ifadesini kullandı.


“Deyr Yasin katliamı olmasa İsrail kurulamazdı”


“İlk” Nekbe’ye ve Kudüs’ün batısındaki Deyr Yasin köyünde Yahudi çetelerin gerçekleştirdiği katliama ilişkin anılarını anlatan Avavde, “Deyr Yasin katliamı olmasaydı İsrail kurulamazdı. Hamile kadınların karınlarındaki bebeğin cinsiyeti üzerine bahse girerlerdi ve kadının karnını yararlardı. İnsanlar korkuyla ve 1-2 güne tekrar evlerine dönme düşüncesiyle göç etti.” değerlendirmesinde bulundu.


İlk Nekbe’den sonra Filistinlilerin göç ettikleri yerlerdeki çadırların yavaş yavaş nasıl eve dönüştüğünden de bahseden Avavde, bu göç ettikleri yerleri “vatan” olarak görmediklerini sadece “vatana geri dönüşü” bekledikleri geçici bir yer olduğunu söyledi.


İkinci Nekbe ilkinden daha acımasız


Bugün yaşadıklarının hiçbir kıyaslama kabul etmediğini dile getiren Avavde, şöyle konuştu:


“1948 bir felaketti, bugün yaşananlar ise tam bir yıkım. O zaman insanlar silah zoruyla göç ettirildi ama hiç değilse taşlara ve evlere dokunulmamıştı. Bugün yaşadığımız ikinci Nekbe ise diğerinden daha acımasız ve her şey yerle bir oldu.”


Arap ülkelerine de seslenen Avavde, “Nereye gidelim. Gazze yıkıldı, yerle bir edildi. Nefsi müdafaa ettiğimiz için dünya bizi karşısına almış gibi. Filistin de Arap dünyasının bir parçası. Kudüs sadece bizim değil tüm Müslümanların.” dedi.



Kaynak TRT

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Trend

Exit mobile version