Published
5 saat agoon
By
admin
İsrail’in BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansını (UNRWA) yasaklamasına ilişkin duruşmalar, Hollanda’nın idari başkenti Lahey’deki Barış Sarayı’nda 5 günde tamamlanacak.
Duruşmaların üçüncü gününde ABD, Rusya, Fransa, Macaristan ve Endonezya’nın ardından öğleden sonraki oturumda Türkiye sunum yaptı.
Lahey’de devam eden duruşmalarda 39 devlet ve 4 uluslararası kuruluş, İsrail’in BM kuruluşlarına yönelik kısıtlamalarına ilişkin kanaatlerini sunacak.
Türkiye adına UAD’de sunum yapan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yılmaz, UAD’nin 19 Temmuz 2024’te açıkladığı istişare görüşünde, İsrail’in Filistinlilere yönelik işgal ve zulüm politikası uygulamakta olduğunu hukuki olarak teyit ettiğini anımsattı.
Yılmaz, “Gazze’deki sivillere karşı eşi benzeri görülmemiş boyutlarda bir savaşla karşı karşıyayız. İsrail’in saldırganlığı Batı Şeria’ya ve başta Lübnan ve Suriye olmak üzere komşu ülkelere de yayılıyor” dedi.
Uluslararası toplumun İsrail’in Gazze’deki saldırılarının durdurulması noktasında “yetersiz” kaldığına işaret eden Yılmaz, 15 Ocak 2025’te varılan ateşkese İsrail tarafından uyulmadığının altını çizdi.
Yılmaz, BM verilerine göre İsrail’in Batı Şeria’daki kamplara saldırıları sonrası 50 bin kişinin yerinden edildiğini belirterek, İsrail Savunma Bakanlığının bu kişilerin dönüşlerine izin verilmeyeceği yönünde açıklama yaptığını ifade etti.
Türkiye’nin, İsrail’in uluslararası yükümlülüklerine bağlı kalması noktasındaki kararlılığına vurgu yapan Yılmaz, İsrail’in yükümlülüklerinden birisinin Filistin halkına temel ihtiyaç ve hizmetlerin engelsiz erişim sorumluluğu olduğunu belirtti.
Yılmaz, İsrail’in BM üyesi olarak da yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini ifade ederek, “Türkiye’nin tutumu, BM Şartı, uluslararası hukuk ve uluslararası insan hakları hukuku da dahil olmak üzere temel uluslararası hukuki belgelere dayanmaktadır” diye konuştu.
İsrail’in Doğu Kudüs de dahil BM çalışanlarının erişimlerini kısıtladığına, ancak Cenevre Sözleşmesi gereği BM çalışanları ve binalarının korunması gerektiğine işaret eden Yılmaz, İsrail’in bu erişimleri engellemesinin adaleti de engellediğini söyledi.
Yılmaz, İsrail’in Gazze’ye yardımların girişini engellemesine değinerek şöyle dedi:
“İsrail hükümetinin 2 Mart’tan itibaren Gazze’ye insani yardım sevkiyatını tamamen durdurma yönündeki tek taraflı kararı, Gazze’deki tüm sivillere karşı bir tür toplu cezalandırma teşkil ediyor. Bu eylem, İsrail’in Gazze’deki işgalci güç olarak Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’nde belirtilen insani yardıma erişimi sağlama yükümlülüklerine aykırı.”
Yılmaz, İsrail’in uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmedeki başarısızlığının, UNRWA’yı ve Filistinli mültecilere yönelik kamu hizmetlerini uzun süredir hedef almasında açıkça görüldüğüne dikkati çekti.
UNRWA’nın, kritik rolüne rağmen İsrail’in faaliyetlerini engellemesi nedeniyle önemli zorluklarla karşılaştığını kaydeden Yılmaz, bunlar arasında UNRWA personeline yönelik hareket kısıtlamaları, keyfi tutuklamalar, BM tesislerini hedef alan askeri operasyonlar ve Gazze’ye yönelik ablukanın yer aldığını söyledi.
Yılmaz, “UNRWA, tesislerine ve personeline yönelik saldırılar dahil İsrail güçlerinin Ajansın tarafsızlığını ve dokunulmazlığını ihlal ettiği olayları belgelemiştir” dedi.
Bakan Yardımcısı Yılmaz, bu bağlamda, 2009’da İsrail’in UNRWA’nın Gazze’deki yerleşkesini bombalayarak insani yardım malzemelerini imha ettiğini ve 2013’te bir UNRWA çalışanının Batı Şeria’da İsrail güçleri tarafından öldürüldüğünü hatırlattı.
İsrail’in yasama eylemlerinin, Güney Afrika-İsrail davasında Uluslararası Adalet Divanı tarafından emredilen üç geçici tedbiri (26 Ocak, 28 Mart ve 24 Mayıs 2024) de ihlal ettiğini söyleyen Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
“Söz konusu emirler özellikle İsrail’e, korunan Filistin nüfusunun fiziksel olarak yok edilmesine yol açacak koşulları yaratacak eylemlerden vazgeçme ve Gazze’ye sınırsız insani yardımı kolaylaştırma yetkisi verdi. UNRWA’nın Gazze’deki faaliyetlerinin yasaklanması, Ajansın sivil nüfusa insani yardım sağlayan birincil kuruluş statüsü göz önüne alındığında, geçici tedbirlerin ihlalidir ve korunan bir grup olarak Filistinlilerin yok edilmesi anlamına gelebilecek bir davranıştır.”
Yılmaz, İsrail’in kuşatma uyguladığı 2 Mart tarihinden bu yana Gazze Şeridi’ne insani yardım ve malzeme girişi yapılamadığını yineledi. Yılmaz, “Bu kuşatma şu anda 8 haftadan fazla sürerek, çatışmaların başladığı Ekim 2023’te ilk kez uygulanan toplam kuşatma süresini aştı. Sonuç olarak, gıda ve tıbbi yardım da dahil kritik öneme sahip insani yardım malzemeleri hızla tükenmekte” dedi.
Yılmaz, mahkemenin, İsrail’in uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerinin yanı sıra BM’ye, BM kurumlarına ve diğer uluslararası örgütlere karşı gerçekleştirilen eylemlerin hukuka aykırılığını teyit etmek konusunda “hukuki, tarihi ve ahlaki sorumluluk taşıdığının” altını çizdi.
Bakan Yardımcısı Yılmaz, konuşmasının sonunda Türkiye’nin, İsrail-Filistin meselesine adil ve kalıcı çözüm bulunmasını desteklemeye bağlı kalacağını vurguladı.
İsrail Meclisinin 28 Ekim 2024’te UNRWA’nın faaliyetlerini kısıtlayan yasaları kabul etmesi ve 31 Ocak 2025’te Doğu Kudüs’teki UNRWA operasyonlarını sonlandırmasına ilişkin UAD danışma görüşü duruşmalarında, 39 ülkenin yanı sıra Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği ve BM sunum yapacak.
Duruşmaların tamamı 2 Mayıs’ta sona erecek. Danışma görüşüne ilişkin yazılı beyanda bulunan İsrail, sözlü duruşmalarda yer almayacak.
Süreç, sözlü sunumların ardından Divan yargıçlarının danışma görüşünü hazırlamak için müzakereye başlamasıyla devam edecek.
UAD, danışma görüşlerini genellikle 4 veya 6 aylık sürede açıklıyor.
Ülkenin orta kesimindeki yangınlarla boğuşan İsrail’in güneyinde şiddetli kum fırtınası çıktı
Libya’daki inşaat hamleleri Türkiye’nin uluslararası alanda dünya ikincisi olmasını sağladı
UAD duruşmalarında Kuveyt, İsrail’in Filistinlileri kasıtlı olarak aç bıraktığını vurguladı
Türkiye, Suriye’de uzlaşı ve barış çabalarına destek vermeyi sürdürecek
Katil İsrail, yangınlar nedeniyle uluslararası yardım talebinde bulundu
Katil İsrail, Kudüs ile Tel Aviv arasındaki yangınlar nedeniyle uluslararası yardım talebinde bulundu