Sağır, son dönemde site ve apartmanlarda elektrikli araç şarj istasyonlarının yaygınlaştığını, bununla birlikte ciddi sorunlarla karşı karşıya kalındığını söyledi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) 2021’de yayımladığı yönetmelikte bu alanların tanımının ve işletme koşullarının net şekilde ortaya konulduğunu anımsatan Sağır, birçok sitede elektrikli şarj istasyonunun altyapısının tamamlanarak işletmeye alındığını ancak “boş yer” gibi görülerek arabaların park edildiğini anlattı.
Sağır, bu alanların sıradan otopark yeri olmadığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Site ve apartmanlardaki elektrikli şarj istasyonları sadece ortak alan değil, belirli teknik şartlara göre oluşturulmuş özel kullanım yerleridir. Bu bölgelerin işgal edilmesi, sadece bir komşuluk ayıbı değil, aynı zamanda hukuken de ciddi bir ihlaldir. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun ilgili maddesi herkesin ortak alanları kullanırken birbirine saygı göstermesini zorunlu kılar.”
Site yönetimleri ve denetim kurullarına çağrı
Sağır, bunun “kabul edilemez” olduğunu dile getirerek, “Site yönetimleri ve denetim kurulları, şarj alanlarının işleviyle ilgili bilgilendirme yapmalı, uygun uyarı levhaları koymalı, site iç yönergelerine bu kurallar açıkça yazılmalı. Gerekirse tekrarlı ihlallerde Kabahatler Kanunu kapsamında işlem başlatılmalı. Çünkü bu sadece bir park ihlali değil, enerjiye, çevreye ve gelişen teknolojiye saygısızlıktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Sağır, elektrikli araçların artık lüks değil bir ihtiyaç olduğuna işaret ederek, karbon salımını azaltmak, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak ve enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için bu geçişin kolaylaştırılması gerektiğini vurguladı.
“Hukuki ve sosyal zeminini de oluşturmakla yükümlüyüz”
Kamu otoritelerine çağrıda bulunan Sağır, şunları kaydetti:
“Bu tür ihlallerin önlenmesi için açık yasal yaptırımlar ve özellikle idari para cezaları tanımlanmalı. Bugün nasıl engelli alanlarına park eden araçlara ceza uygulanıyorsa şarj istasyonlarına izinsiz park yapanlara da benzer bir uygulama gelmeli. Biz bu alanların sadece altyapısını değil, hukuki ve sosyal zeminini de oluşturmakla yükümlüyüz. Site yöneticilerimiz, sakinlerimiz ve ilgili tüm kurumlar bu bilinçle hareket etmeli. Konfederasyon olarak bu konudaki çalışmalarımızı sürdürüyor, çözüm için sahadan gelen talepleri ilgili kurumlara iletiyoruz.”
