Zirvede en çok dikkat çeken başlık, aylardır üzerinde çalışılan Birleşik Krallık-AB Güvenlik ve Savunma Ortaklığı.
Brexit müzakereleri sırasında gündeme gelen ancak sonuçsuz kalan bu öneri, şimdi yeniden masada.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, “Geçmişte sorunlar yaşadık. Ancak küresel gelişmeler dikkate alındığında, bu ortaklığı ileri taşımak zorundayız” dedi.
Muhalefetteki Muhafazakâr Parti ise bu ortaklığa karşı çıkıyor. Parti yetkilileri, NATO’nun yeterli olduğunu ve AB ile yapılacak askeri iş birliğinin İngiltere’nin bağımsız savunma politikasını zayıflatacağını savunuyor.
Ancak hükümet cephesi, bu ortaklığın NATO’ya alternatif değil tamamlayıcı olacağını belirtiyor. Enerji, göç, altyapı ve organize suçlarla mücadele gibi alanlarda da iş birliği hedefleniyor.
Gıda ve içecek ürünlerinde sınır denetimleri kaldırılabilir
Hükümetin bir diğer hedefi, AB ile ‘veterinerlik anlaşması’ imzalayarak, özellikle gıda ve içecek ürünleri üzerindeki sınır denetimlerini azaltmak. Gıda sektöründeki birçok işletme, Brexit sonrası artan bürokratik yük nedeniyle Avrupa pazarında rekabet edemediklerini dile getiriyor.
Ancak bu anlaşmanın, İngiltere’nin AB kurallarına kademeli olarak yeniden uyum sağlamasını gerektireceği belirtiliyor. Bu da siyasi riskler taşıyor. Muhalefet partileri, bu adımın “yeni bir teslimiyet” anlamına geleceğini savunuyor.
Göç ve gençlik hareketliliği gündemde
İngiltere’nin gençler için Avrupa ile ‘gençlik hareketliliği anlaşması’ yapma fikri de gündeme geldi.
Bu kapsamda, 30 yaş altı bireylerin karşılıklı olarak kısa süreli yaşama ve çalışma hakkı elde etmesi öngörülüyor. İngiltere halihazırda Avustralya, Japonya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerle benzer anlaşmalara sahip.
Uzmanlara göre, kamuoyunun yasadışı göçle ilgili endişeleri ön planda olsa da, gençlerin yasal yollarla yurt dışında çalışma ve eğitim fırsatları pek çok seçmen için sorun teşkil etmiyor.
Balıkçılık pazarlığı yeniden başlıyor
Zirve öncesi gündeme gelen bir diğer konu ise balıkçılık. Brexit sonrası yapılan geçici anlaşmalar 2026’da sona erecek. AB, mevcut balıkçılık haklarının korunmasını isterken, İngiltere bu konuda daha sıkı bir duruş sergileme niyetinde. Ancak İngiltere’nin Avrupa pazarına balık ihracatına ihtiyaç duyduğu da göz ardı edilmiyor.
“Brexit’i işler hale getirmek” hedefi
Başbakan Keir Starmer, yapılacak zirveyle birlikte İngiltere’nin Avrupa ile olan ilişkilerinde “pragmatik ve yapıcı” bir döneme girileceğini savunuyor. Starmer, “Gümrük Birliği’ne, Tek Pazar’a veya serbest dolaşıma geri dönmeyeceğiz” mesajını verirken, hedefin “Brexit’i halkın çıkarları doğrultusunda işler hale getirmek” olduğunu söylüyor.
Uzmanlara göre zirve, kapsamlı bir dönüşten çok, ilişkilerin derinleşmesi yönünde ilk adım olarak değerlendiriliyor. Ancak her iki taraf da bu iş birliğinden ekonomik ve stratejik çıkar bekliyor.