Asya-Pasifik Yayın Birliği’nin (ABU) 2025 Küresel Haber Forumu ve Haber Grubu Toplantısı, TRT’nin ev sahipliğinde yapılıyor. 30’a yakın ülkeden 100’ü aşkın delege katılıyor.
Açılışta konuşan, ABU Başkanı da olan TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı, 66 ülkeden 232 üye kuruluşuyla dünyanın en büyük yayın birliği olan Asya-Pasifik Yayın Birliği çatısı altında yaklaşık 4 milyar insana hizmet veren yayıncıları haber ve habercilik özelinde bir araya getiren bu güzide platformun son derece kıymetli bir sorumluluk üstlendiğini belirtti.
Etkinliğin “Haber Grubu Toplantısı” kısmını “Asiavision” üyesi kuruluşların katılımıyla dün başarıyla tamamladıklarını söyleyen Sobacı, toplantıda 31 üye yayıncının haber değişimi, ortak yapımlar ile işbirliği olanakları gibi başlıkları ele alma ve geleceğe dönük stratejiler belirleme imkanı elde edildiğini ifade etti.
Sobacı, bugün de “Küresel Haber Forumu” vesilesiyle bir arada olduklarını, tüm uluslararası katılımcılara açık olarak düzenlenen forumun farklı coğrafyalardan gazetecileri, medya kuruluşlarını, medya mensuplarını, uzmanları ve uluslararası yayın birliklerini buluşturduğunu, haber yayıncılığını tüm yönleriyle masaya yatırdığını aktardı.
Savaşların, onlara bağlı yıkımların ve bir milleti doğrudan bu enkazın altında bırakmaya kasteden soykırımların, anbean devam ettiği günlere şahitlik ettiklerinin altını çizen Sobacı, şüphesiz ki gazetecilerin ve basın mensuplarının en zorlu çalışma alanlarının başında çatışma bölgelerinin geldiğini vurguladı.
“Meslektaşlarımızdan geriye o son birkaç saniyelik görüntüler kalıyor”
Sobacı, canları pahasına haber mücadelesi veren meslektaşlarının, an gelince ne yazık ki haberin kendisi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Silah ve bomba sesleri altında, vahameti ortaya koyacak bir kare olsun yakalama gayesiyle koşturan arkadaşlarımız, gözü dönmüş caniler tarafından doğrudan hedef alınıyor. Ölüm kusan savaş uçaklarının gölgesinde birkaç saniye olsun video geçebilmek telaşıyla, harabeye dönmüş şehirlerin yıkıntıları arasında vazifesini ifa eden meslektaşlarımızdan geriye o son birkaç saniyelik görüntüler kalıyor. Üzülerek tanıklık ediyoruz ki, gazetecilerin kendilerini korumak için giydikleri ‘Press’ yazılı ekipmanlar, bugün artık onların daha kolay hedef alınabilmesini sağlayan birer ölüm alameti haline gelmiş durumdadır.”
Çatışma bölgelerinde görevli gazetecilerin yalnızca kendilerinin değil, ailelerinin ve sevdiklerinin de hayatlarıyla tehdit edildiğini söyleyen Sobacı, “Gözünden dahi sakındığı evlatlarının İsrail tarafından katledilişini haberleştirmek zorunda kalan meslektaşlarımızı çokça gördük. Daha sevdiklerinin naaşları soğumadan eline mikrofonu, omzuna kamerayı alarak, ‘Belki başka masumların kurtulmasına vesile olabilirim’ umuduyla kahramanca görevinin başına dönen gazetecilere defalarca şahit olduk. Onlar, enkazlar arasında bir hayat belirtisi arayan dostlarının, çocuklarının parçalanan bedenlerini poşetlerde taşıyan komşularının, diri diri yakılan meslektaşlarının feryadını duyurmaya çalıştılar.” diye konuştu.
Sobacı, tüm bunlar yaşanırken, uluslararası yetkililerin sessizliği ve dünyanın önde gelen medya organlarının, meslektaşlarının uğradığı zulme olan kayıtsızlığının basın emekçilerine doğrultulan namlulara her geçen gün daha çok cesaret verdiğini ve vermeye de devam ettiğini belirtti.
“Hakikati tüm dünyada yankılandırma gayemizden geri adım atmadık, atmayacağız”
Uluslararası basın kuruluşlarının raporlarının da basın mensuplarına karşı dozu günden güne artan bu hasmane tutumu gözler önüne serdiğine dikkati çeken Sobacı, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu raporlara göre 2024 yılı, dünya genelinde en fazla gazetecinin katledildiği yıl olarak kayıtlara geçti. Bu ölümlerin kahir ekseriyeti ise Gazze’de yaşandı. Soykırımcı İsrail, Gazze’deki zulmünü 1,5 yılı aşkın süredir sürdürürken, çocuk, kadın, yaşlı gözetmediği gibi bu zulmü dünyaya duyurmak için canhıraş bir mücadele veren gazetecileri de hedef almaktan çekinmiyor. 7 Ekim 2023’ten bu yana 53 binden fazla Gazzeliyi hayattan koparan İsrail saldırılarında, tam 222 gazeteci hayatını kaybetti. Gazetecilere ait çadırların, canlı yayın araçlarının, ekipmanların bu kadar açık ve kasıtlı olarak hedef alındığını, belki de ilk kez Gazze’de gördük.”
Sobacı, yaşattığı mezalimi örtbas edebileceğini zanneden işgalci İsrail’in, Gazze’de, Kudüs’te ve Batı Şeria’da görevli mesai arkadaşlarına yönelik saldırılarına rağmen, hakikatin sesinin tüm dünyada yankılanmasını sağlamak gayelerinden bir an olsun geri adım atmadıklarını ve bundan sonra da atmayacaklarını ifade etti.
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, daha adil bir dünya tasavvurunun gerçeğe dönüşmesi için var gücüyle çalıştıklarını belirten Sobacı, Erdoğan’ın dünyada patlak veren her krizde insani değerlerden yana güçlü bir duruş sergilediğini, mağdur ve mazlumların huzura kavuşması için seferber olduğunu belirtti.
Programda, ABU Genel Sekreteri Ahmed Nadeem ve Filistin Devleti Resmi Medyadan Sorumlu Bakanı Ahmad Assaf da birer konuşma yaptı.
