“Ankara Sanayi ve Teknoloji İşbirliği Kurulu (SANTEK) Zirvesi”, Bakan Kacır’ın katılımıyla Teknopark Ankara’da gerçekleştirildi.
Kacır, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, son 22 yılda güçlü bir AR-GE ve inovasyon ekosistemi inşa ettiklerini söyledi.
106 teknoparkta, 11 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin, inovasyon odaklı projelere imza attığını dile getiren Kacır, sayıları 1600’ü aşan AR-GE ve tasarım merkezlerinde sanayicilerin, mühendislerin yenilikçi ve yüksek katma değerli projeler gerçekleştirdiklerini anlattı.
Kacır, “Milli Teknoloji Hamlesi” vizyonu doğrultusunda, teknolojiyi yalnızca kullanan değil, kritik alanlarda kendi çözümlerini üreten ve küresel rekabette söz sahibi bir Türkiye’yi inşa etme yolunda kararlılıkla ilerlediklerini dile getirdi.
Bu stratejik vizyonun en çarpıcı ve somut başarısına savunma sanayisinde ulaştıklarını vurgulayan Kacır, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün, kendi eğitim uçaklarını, helikopterlerini, deniz platformlarını, kara araçlarını, elektronik harp sistemlerini ve füzelerini geliştirip üretebilen bir ülkeyiz. Dünya SİHA pazarında lider konuma ulaştık. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu doğrultuda son 22 yılda ortaya koyulan güçlü siyasi irade ve istikrarlı devlet politikaları, milli ve özgün ürünleri önceleyen uzun dönemli AR-GE, yatırım ve tedarik planlamaları ve nitelikli insan kaynağı programlarıyla savunma sanayimiz büyük bir atılım gerçekleştirdi.”
Akıllı yaşam teknolojilerinde yol haritası belirlendi
Kacır, savunma sanayisinde Türkiye’yi devler ligine taşıyan bu yaklaşımı, diğer stratejik alanlara da taşıyarak üretim altyapısını tahkim etmeyi, küresel sistemin istikrarsız seyrinde oluşacak şoklara karşı güçlü bir direnç mekanizmasının teminatı olarak gördüklerini söyledi.
Kovid-19 salgını döneminde gelişmiş ülkelerin yaşadığı sıkıntılara da değinen Kacır, şunları kaydetti:
“Türkiye, bu zorlu sınavı güçlü sağlık altyapısı, gelişmiş AR-GE ve üretim kapasitesiyle başarıyla yönetti. BAYKAR, Arçelik, ASELSAN ve BİOSYS’in işbirliğiyle, 14 günde yerli yoğun bakım solunum cihazımızı seri üretime geçirdik. ‘Akıllı Yaşam ve Sağlık Ürün ve Teknolojileri Yol Haritası’ ile pandemi, yaşlanan nüfus, artan kronik hastalıklar gibi farklı sınamaların, sağlık sektörüne etkilerini analiz ettik.
Ülkemizin stratejik hedefleri ve ihtiyaçları doğrultusunda hayata geçireceğimiz kritik politika ve projeleri tespit ettik. Sağlık alanındaki AR-GE yatırımlarını artırmayı, yenilikçi girişimlerin sayısını çoğaltmayı, ilaç, tıbbi cihaz ve sağlık bilişim teknolojilerinde yerlileşme sürecini hızlandırmayı öncelikli hedefler olarak belirledik.”
TÜBİTAK’tan 22 yılda 34 milyar lira destek
Kacır, son 22 yılda, medikal sektöründe 3 bin 583 yatırıma teşvik belgesi düzenleyerek, 945 milyar liralık yatırımı harekete geçirdiklerini vurguladı.
“Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı”nda, biyobenzer ilaçlardan kanser ve otoimmün ilaçlara, ortopedik cihazlar ve protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara pek çok alanda, toplam büyüklüğü 15 milyar lirayı aşan 23 yatırım projesini desteklediklerini belirten Kacır, şu bilgileri paylaştı:
“HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ile sağlık endüstrisinde biyoteknolojik ilaçlardan yenilikçi sağlık teknolojilerine, akıllı tıbbi cihazlardan teknolojik gıdalara uzanan geniş bir yelpazede yeni yatırımları ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz. Son 22 yılda, sadece TÜBİTAK burs ve destek programlarımızla, medikal sektöründe yürütülen 3 bin 950 projeye ve 17 binden fazla bilim insanımıza, gencimize 34 milyar lira destekte bulunduk. Bugüne kadar 73 AR-GE merkezi ve teknoparklarımız bünyesindeki 893 teknoloji girişiminin sağlık alanında araştırma projesine destek verdik.
Sağlıkta yerli üretimi ve teknolojiyi destekleyen bu adımların meyvesini alıyoruz. 2016’da imal edilen ilaçların yerlilik oranı kutu bazında yüzde 75, değer bazında yüzde 42 iken, 2024’ün ilk 6 ayında kutu bazında yüzde 90’ların, değer bazında ise yüzde 56’nın üzerine çıktık. Tıbbi cihaz tarafında 2017’de ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 23’ken bugün yüzde 48’e ulaştık.”
Kacır, gelecek dönemde TÜBİTAK’ın, üniversiteler ve Sağlık Bakanlığı işbirliğinde Türkiye’nin bilimsel araştırma altyapısını daha da ileriye taşıyacaklarının altını çizdi.
“Yeni nesil teşvik modelinde son aşamaya gelindi”
Uzun vadeli kalkınma hedefleriyle uyumlu bir kamu alım stratejisiyle, yerli üretimi ve AR-GE yatırımlarını teşvik edeceklerini belirten Kacır, şu değerlendirmede bulundu:
“İnovasyonu besleyen, maliyetleri düşüren ve markalaşmayı hızlandıran yönleriyle medikal sektörünün gelişimine öncülük eden kümelenme yapılanmalarının kapasitesini güçlendireceğiz. Sanayicimizi ve üreticimizi tüm imkanlarımızla, destekleyerek, muasır medeniyetlerin de üzerinde bir Türkiye’yi hep beraber inşa edeceğiz. Ülkemizin küresel üretim ve teknoloji geliştirme üssü rolünü perçinlerken, başkentimizi sanayinin, üretimin istihdamın da başkenti yapmak için gayretle çalışmayı sürdüreceğiz.
Ankara, 13 OSB, 13 teknopark, 154 AR-GE ve 37 tasarım merkeziyle üretim ve teknoloji odaklı kalkınma vizyonumuzun vitrin şehirleri arasında yerini aldı. Başkentimizdeki 22 üniversitemizin sağladığı genç, dinamik ve nitelikli insan kaynağı da şehrimizin katma değerli üretim altyapısına güç katıyor. Ankara artık yatırımcıları sınırlayan, önlerine set çeken bürokratik engellerin değil, havacılık, uzay, savunma sanayisi, nükleer enerji ve sağlık gibi stratejik alanlarda vizyon projelerin hayata geçtiği şehrimizdir.”
Kalkınma önceliklerini yansıtan, bünyesinde etkin destek unsurlarıyla yeni program ve uygulamaları barındıran yeni nesil teşvik modelinin hazırlık çalışmalarında artık son aşamaya geldiklerini bildiren Kacır, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bu modelle, sanayimize teknoloji ve katma değer bakımından sıçrama yaşatacak stratejik yatırımları çok daha güçlü ve hedef odaklı destekleyeceğiz. Şehirlerimizin potansiyelini harekete geçirmeye yönelik seçici ve odaklı teşvik politikalarını kararlılıkla uygulayacağız. Ankara’mız da bu dönüşümün lokomotif şehirlerinden biri olarak, yüksek teknolojiye dayalı stratejik yatırımlarla yeni bir kalkınma ve atılım dönemine öncülük edecektir.”
Ankara Valisi Vasip Şahin de gençlerin sanayide gösterdikleri atılım ve girişimlerin kendilerini heyecanlandırdığına dikkati çekerek, “Pazartesi Madrid’de savunma sanayisi ürünlerinin sergilendiği bir fuarın açılışa katıldım. Burada bizim ülkemizden giden çok fazla ürün gördüm. Bu bize gurur verdi. Bu hız inşallah artarak devam edecek.” dedi.
